Yollardan Hikayeler

Yollardan Hikayeler

Asıl Keyif Veren Vardığımız Yer Değil, Yolculuğun Kendisi…

 

Biz çekirdek aileyiz. Eşimin kendine ait bir işi var ve ben de onunla birlikte çalışıyorum.  Birçok insan gibi biz de gezmeyi seviyoruz. 7 yaşında bir kızımız var, bebekliğinden bu yana araba seyahatlerinden çok hoşlanıyor. Kendi işimizin sahibi olduğumuz için işlerimizi organize ederek seyahat edecek fırsatlar yaratabiliyoruz. Ancak bir mekana bağlı kalmadan daha özgürce seyahat etmeyi seviyoruz. Tüm bunlar, zaman ve mekan kısıtlaması olmadan daha özgürce seyahat etme fikri ile birlikte bizi karavana yönlendirdi. Bir panelvan satın alıp dönüşümünü bu işin ustasına yaptırarak bizim yollardaki hikayemiz başlamış oldu.

Karavan hayatı, netten okuduklarınızı uygulayarak üstesinden gelebileceğiniz teknik bir iş değil. Bu, deneyimlemeniz gereken bir süreç… Herkesin beklentileri, alışkanlıkları, istekleri farklı… Bu farklılıklar sizin karavan seyahatlerinizden aldığınız hazzı doğrudan etkileyen faktörler.

Her seyahatte yeni bir şey öğreniyorsunuz, yeni insanlarla tanışıyorsunuz. Bu arkadaşlıklar, dostluklara dönüşebiliyor. Her yeni deneyim hayatta size yeni pencereler açıyor, anılar biriktiriyorsunuz.

Her işin zahmeti olduğu gibi tabii karavan hayatı da biraz emek istiyor. Alışıncaya kadar birtakım zorlukları olabiliyor.

Öncelikle karavanda ilk gece uyuyabileceğinizi düşünmeyin. Sokakta yatıyormuş gibi güvensiz ve huzursuz hissedebilirsiniz. Dışarıda gezen vahşi yırtıcı hayvanların size saldıracağını ya da eli bıçaklı bir katilin karavanınızın kapılarını zorlayabileceğini hayal edip daha da kuruntu yapabilirsiniz. Sadece ilk gece değil, bu birkaç gün devam edebilir. Ancak sonrasında evinizdeki kadar güvende hissedip derin bir uyku çekeceğiniz günler kapıda… Ben ilk birkaç seyahatten sıfır uykuyla dönmüştüm. Kızım ve eşim mışıl mışıl uyurken ben dışarıdan gelen sesleri dinleyip ne tür bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu kafamda kurgularken sabah oluyordu.

3+1 evinizdeki konforu karavanınızdan beklemek haksızlık olur. Evdeki hayatınızı bir yatak, bir lavabo, küçük bir tezgah ve buzdolabı olan tekerlekli bir vagona sığdırmak zorundasınız. Minimal ve sade bir hayat size göre değilse bu işe hiç bulaşmayın derim. Sadece sizin için gerekli olan eşyaları karavana almanız gerekiyor buna giysileriniz de dahil. Üstelik karavanda birden fazla kişi seyahat ediyorsanız, içinde hareket etmek kısıtlı oluyor hatta zaman zaman geriliyorsunuz. Ben özellikle mutfakta bir şeyler yaparken kızımın ya da eşimin içeride olmasını istemiyorum. Ya da içeride durmak zorundalarsa da kimseye oturduğu yerden kalmasına izin vermiyorum.

Çekme karavan değil de motor karavanınız varsa ki bizimki öyle, masraflı bir iş… Uzun seyahatlere çıkmadan önce servise sokmanızda fayda var. Sigortası, kaskosu, vergisi ve yıllık bakım masrafları var. Seyahate çıkmadığınız zamanlarda evinizin yakınında karavanınızı rahatça park edebileceğiniz bir yer yoksa bir de otopark ücreti ödemek zorunda kalacaksınız demektir.

Uzun süre karavanla seyahate çıkmadıysanız ev konforundan uzaklaşarak toparlanıp yeni bir seyahate hazırlanmak çok yorucu ve zor bir iş olarak gözünüzde büyüyebilir. Karavanın içini temizlemek, buzdolabını doldurmak için alışveriş yapmak, valizleri yerleştirmek, mevsimine göre battaniye, pike gibi eşyaları karavana taşımak vs… Tüm bunlar gözünüzü korkutmasın. Yapılamayacak işler, çözülemeyecek sorunlar değil hiçbiri. Karavan seyahatlerinden aldığınız keyif tüm yorgunluğunuzu unutturacak size.

Karavan seyahatleri hayata bakışınızı muhakkak değiştirecek. Biz 120 metrekare evdeki hayatımızı 17 metreküp bir panelvana sığdırabileceğimizi gördük. Konfor anlamında elbette farklılıklar var. Ancak 60 inç bir TV’miz olmadan da eğlenebildiğimizi, çift tezgahlı bir mutfağımız olmadan da keyifli masalar kurabildiğimizi, çift kişilik bir bazada yatmadan da rahat uyku uyuyabildiğimizi, sadece birkaç parça kıyafet ile de günlerimizi geçirebildiğimizi fark ettik. Daha sade ve minimal bir yaşamın da konforlu bir yaşamın vat ettiği mutluluğu verebildiğini gördük.

Bize seyahatlerimizde keyif veren, varacağımız noktaya ulaşmak değil, yaptığımız yolculuk, özgürce kat ettiğimiz yollar…

Özellikle çocuğunuz varsa ve imkanınız da varsa onları doğayla buluşturan kamp hayatını deneyimlemelerine izin verin. Kızımız ilkokula başlamadan önce daha sık seyahat ediyorduk. Şimdi kızımız ikinci sınıfa gidiyor ve seyahatlerimiz tamamen onun okul dönemine bağlı olarak şekilleniyor.

Kızımız büyüdüğünde, bizden bağımsız olarak hayatına devam etmeye başladığında ve biz de emekli olduğumuzda hayatımızı karavanda seyahat ederek geçirme gibi bir hayalimiz var. Mütevazi bir yaşam ve bunun yanında bolca yol hikayeleri olan bir hayatı düşlüyoruz.

Karavan maceralarını Instagram hesapları @karavandayiz üzerinden takip edebilirsiniz.



error: Content is protected !!